
Theatrum Mundi
Sabahın dördünde uyandığım fantastik bir rüyayı Bilge Kağan’a anlattıktan sonra gelişen konuşmamızdır.
Bilge Kağan: mesele bu dünyada olup başka bilinçte olmak
Ben: Aynen öyle bir his
Bilge Kağan: mevcut bilinç bir işe yaramıyor kavga gürültüden başka
Bilge Kağan: buna da insanlık tarihi diyoruz
Ben: Gelecek nesiller için
Bilge Kağan: işte gelecek nesiller konusu
Bilge Kağan: Emil Mihai Cioran'ın bir yazısında bir bölüm vardı
Ben: Bu sistem döngü sadece
Biry aşamsal durum
Varoluş sistemi sadece
Yönetim değil
Bana öyle geliyor yani
Bilge Kağan: öyle zaten ben de o yüzden varoluşçuluğu seçiyorum
Bilge Kağan: mesela yeryüzünde olan bir olayı yorumlarken varoluşun kudretiyle bitiririm yazıyı. Olayla özdeşleşmem, olayları da o yüzden takip ediyorum
Ben: Neden varız?
Bilge Kağan: arada tabi ki etkileniyorum ekonomi, adaletsizlik, soykırım vs. ama uzun sürmüyor bu. Hemen fark edip devam ediyorum
Bilge Kağan: neden varız? Var mı bir cevabın?
Bilge Kağan: olaylar hep olacak
Ben: Neden tam söylemek zor ama bence bulmak için varız
Bilge Kağan: sanırım çok göreceli bir durum
Ben: Dolayısıyla aramak için de varız
Sen de bu yüzden deli gibi araştırıyor arıyorsun
Bunlar da aramamıza engel olmak için konulmuş
Odağı bulmayalım diye
Bilge Kağan: bulalım diye de olabilir.
Bunlar olmasa nasıl çözecek insan
Klasik düalitenin çıkış noktası
Siyah olmadan beyaz olmuyor
Ben: O zaman belki de çözüm ortada apaçık duracak
Bilge Kağan: asıl mesele bence bunu fark edip düaliteden çıkmaya çalışmaktır. Tek mücadele bu
Ben: Biz o zaman çözmeye de geldik
Bilge Kağan: bunun dışındaki tüm mücadeleler aynı şeye hizmet eder. Bu kötü bir şey değil, normal bir şey
Ben: Çözmeye,
Aramaya,
Bulmaya.
Bilge Kağan: aynen bence böyle
Başka bir şey yok. Hakikat sabit
Ben: O zaman burası bir labirent
Bilge Kağan: çıkışı olan bir labirent
Ben: Dünya hayatı yani
Bilge Kağan: evet basamak gibi de aynı zamanda
Ben: Bulana tabi çıkış
Bilge Kağan: sonrasını bilmiyoruz ama her geçen saniye ölüme bir adım yaklaştığımızı da biliyoruz ve bundan kaçış yok. Bu noktada hayatı kişi nasıl kabul ederse ona göre yaşıyor
Bilge Kağan: orta yolu bulamazsın bu dünyada
Bilge Kağan: tercihler net. İnsanlar kabul ettikleri doğrultuda yaşıyorlar
Ben: Çoklu labirentler sistemi
Bilge Kağan: o yüzden savaş karşıtlığı vs. de geçersizdir.
Bilge Kağan: bu dünyada topyekûn bir saadet ortamı olmayacağını anladığın yerde her şey değişir. Bende böyle oldu
Bilge Kağan: yaratılış bu yönde. Burada bizim anlamamız gereken bir şeyler var. Ancak biz insanlar taraf tutmayı tercih ediyoruz.
Bilge Kağan: çatışmaya katkıda bulunuyoruz ama güvende olmak daha önemli diye düşünüyoruz. Dolayısıyla milyarla insan uykudadır.
Bilge Kağan: geçenlerde Mike Tyson'ın maçı vardı. Tüm dünya kitlendi falan görmüşsündür. Büyük reyting, tam Amerikan işi. Milyon dolarlar döndü.
Bilge Kağan: Diğer yanda millet batmış, açlık sefalet vs. gırla
Böyle bir dünya burası.
O yüzden theatrum mundi diyorum :)
Zaten Allah öyle diyor aslında
Ve bunu keşfeden üstatlar
devam edecek...